24 Ocak 2001 Saat
09.00 da tulumdan çıktık. Gece boyunca tuvalete çıkarak ve terliyerek
su kaybetmiştik. Bu nedenle baş ağrısı ile uyandık. Elimizdeki su
ile kahvaltı yaptık, bu arada çıkış için yeni su yaptık.
Yanımızda bulunan yıkılmış barınak iskeletine dayanarak oturan, sigara
içip bağıra bağıra sohbet eden iki İspanyol ile yaptığımız kısa gevezelikten
K2 kampında tanıştıkları ortak Türk tanıdıklarımız olduğu ortaya çıktı
(6400 de elalemin ispanyoluyla karşılaş, yetmezmiş gibi ortak tanıdıklar
çıksın. Bak şu allahın işine) Birinde çarpıntı başlamış ve geri döneceklermiş.
İyi şanslar dileyip yola
koyulduk. Rüzgar dondurucuydu. 6500m civarında korunaklı bir yerde
mola verdik. Bize doğru koşarak gelen Makedon dağcıyı tandık. Selam
verdik , o da karşılık olarak panik içerisinde donmuş el parmaklarını
gösterdi. Çantamızdaki sıcak tang, dekstroz tableti ve el ısıtma hareketleri
ile yardım etmeye çalıştık. 4300m deki ana kampa gitmesi gerektiğini
söyleyerek süratle, ama tökezleyerek yanımızdan ayrıldı. Çocuğun parmakları
mermer gibiydi.
20 dakida daha kuzeyde yan geçen patikada ilerledik ve Canaleta denen
6900 mt ye kadar dik uzanan çarşağın başına geldik. Oldukça kaygan
toprak, mıcır ve iri kaya kütlelerinin oluşturduğu berbat bir zemin,
bizim çarşakların gözünü seveyim.
Yükseldikçe daha da zorlaşıyor. Etrafta yorgunluktan ve oksijensizlikten
hareketsiz kalmış, bir yerde büzülmüş oturan, uyuyakalmış gibi gözüken
insanlar var. Bir sürü dağcı da zaten hafif olan çıkış çantalarını
bırakıp yola devam etmişler. Hava çok kuru. Boğazımız beton gibi ve
sürekli su kaybediyoruz. İki buçuk saat sonra 6900m deki sırta vardık
ve buradan da 6962m deki kuzey zirvesine ulaştık. Son 60 metre bile
bayağı
zaman almıştı.
Saat 15. Dondurucu rüzgar kesildi. Güney duvarını bulutlar yalıyor.
Manzara çok güzel. Bütün yorgunluğum gitti. Çok mutluyum. Hasan'la
sarılıp durduk birbirimize. Bol bol fotograf çektik. 20 dakika sonra
geri dönüşe başladık. Çarşak çok dik. Büyük kayaların üzerinden atlayarak
inmek saatlerimizi aldı. Bir buçuk saatte inebildik Canaleta'yı. Yarım
saat sonra da kampa vardık. İyi ki 6400m de kamp atmışız. Hemen yattık.
Daha sonra uyanıp bir şeyler yedik içtik, sonrasını hatırlamıyorum.
Dönüş |
|
25 Ocak 2001
Geç kalktık. Saat 12.00 gibi kampı topladık. Bir saat içerisinde
Berlin'e oradan da yine bir saatte Nido'ya arkasından
iki saatte Plasa de Mulas'a indik. Kamp kurup bir süre sıcak
güneş altında oturduk. Katır şirketinin çadır restoranında cerveza
içip piza yiyerek kutlama yaptık. Pizalar o kadar büyüktü ki,
kalanı ile ertesi gün öğle yemeğini yedik. Emanetimizi aldık.
Yanımıza çadır kuran, yemek pişirmek için (galiba çorba) kutu
üzerindeki tarifleri ince ince okuyan, Amerika'lı dağcılarla
çene yaptık. Hava karardıktan hemen sonra yattık.
26
Ocak 2001 Saat 12.00 de yola çıktık. Altı-yedi saatlik yorucu
ve bayıcı bir yürüyüşten sonra Confluencia'ya vardık. Ayaklarımız
zonkluyor, sırtımız ağrıyordu. Her şey zor geliyordu, çadırın
tentesini bile kurmadık. Yemek yapmaya üşendiğimiz için gece
yine bi çadır restoranda Ravyoli ve cerveza ile bir kutlama
daha yaptıktan sonra yattık.
27 Ocak 2001 Bir değişiklik yapalım dedik ve erkenden yola
çıktık. Dört saatte Puente del Inka'ya vardık. Saat 16.30 otobüsü
gelene kadar yol kenarındaki büfede oturduk. Yedik, içtik hediyelik
eşya aldık. Mendoza'ya dönerken And dağlarının mazaraları arasında
bu tırmanışı noktaladık.
|
Bu tırmanış sponsor kullanılmadan gerçekleştirilmiştir.
|
Dostlarımız,
Umut Bektaş, Erol Ceyhan ve Murat Yıldırım'a ayrıca teşekkür
ederiz.
|
|
|
|
|